top of page

VINCENT
VAN GOGH

Self-Portrait-artist-panel-board-Vincent-van-Gogh-1887.webp

Ünlü  ressamın  hüzünlü  hayatı

                                                         
       VİNCENT VAN GOGH   Hollandalı post-empresyonist ressam

       Vincent Van Gogh,  30 Mart 1853 yılında saat 11:00 de Hollanda’nın güneyinde bulunan Zundert kasabasında doğdu. Altı kardeşler,4 yaş küçüğü Theo ile çok iyi anlaşıyor. Eğitime yatılı okulda başlıyor ve ortaokulda eğitimini yarıda bırakıp Zundert’e dönüyor. Çocukluk yıllarını, kardeşi Theo’ya yazdığı mektupta “kasvetli,soğuk ve kısır” olarak belirtiyor.

      

      1869 da 15 yaşında iken amcası aracılığıyla Lahey’de bir sanat firmasında iş buldu. İşinde başarılı oldu, önce Brüksel’e sonra Londra’ya gönderildi. Aşk acısıyla  içine kapandı,dindarlaştı,simsarlığı bırakıp yatılı bir okulda gönüllü öğretmenlik yapmağa başladı.

       

        Mayıs 1877 de teoloji okumak amacıyla Amsterdam’a geçti. 1879 da Misyonerlik amacıyla Belçika’da fakir bir madenci bölgesine yerleşti. Burada ki madencilerle iyi iletişim kurmak için özellikle kötü şartlarda yaşadı. Rahiplik mesleğinin saygınlığını zedelediği için kilise işine son verdi. 

      

       1880 yılında  kardeşi Theo’nun ondaki yeteneği farkedip yönlendirmesi ile resimde kariyer yapmağa  karar verdi..Başlangıçta koyu ve kasvetli renklerle çalışan Van Gogh, Paris'te tanıştığı empresyonizm ve neo-empresyonizm akımlarının etkisiyle canlı renklere geçmiş, Güney Fransa'da geçirdiği süre zarfında da bugün yaygın olarak tanınan kendine özgü resim tarzını geliştirmiştir. Paris’te Pisarro,Gaugen ve Toulouse Lautrec ile tanıştı.

      

      Van Gogh, ömrünün son on yılı boyunca yaklaşık 900 suluboya/yağlıboya resim ve 1100 karakalem çalışma üretmiş, en meşhur eserlerini ise ömrünün son iki yılında yapmıştır.

     

     1888'de ressam Paul Gauguin ile arkadaşlığının bozulması üzerine sol kulağının bir kısmını kesmiş, giderek kötüleşen ruhsal hastalığı sonucunda Saint-Remy’deki akıl hastanesine yatmıştır.Bu dönem hayatının en zorlu dönemi ve aynı zamanda en yaratıcı dönemidir.      

     

        27 Temmuz 1890 da resim malzemelerini alıp tarlaya yürüyen  Van Gogh kendisini tabancayla göğsünden vurdu,ve 29 Temmuz 1890 da Saat 1:30 da kardeşi Theo’nun kollarında öldü.

     

        Van Gogh, resim kariyeri boyunca kardeşi Theo'dan aldığı maddi destek sayesinde ayakta durabilmiştir. İki kardeşin arkadaşlığı, 1872'den itibaren birbirlerine yazdıkları mektuplarla belgelenmiştir. Bu mektuplar 1914 yılında kitap haline getirilmiştir.

     

       Van Gogh’u özellikle hayatının son iki yılında çok ciddi bir şekilde etkilemiş olan akıl hastalığı için  30 dan fazla teşhis ve sebep ileri sürülmüştür. Bunların bazıları Şizofreni, bipolar bozukluk, frengi, boya zehirlenmesi (soluma ve yutma yoluyla), Meniere hastalığı ve Güneş çarpmasıdır. Kötü beslenme,aşırı çalışma,uykusuzluk ve alkol düşkünlüğü muhtemelen hastalığın etkilerini arttırmıştır.

     

       Van Gogh'un özellikle son dönem eserlerinde açıkça görülen sarı renk düşkünlüğünün de tıbbi bir bozukluktan kaynaklandığını ileri sürenler olmuştur. Bu konudaki teorilerden birine göre, Van Gogh'un bolca içtiği absintte bulunan tuyon adlı madde, zaman içinde Van Gogh'un görüşünü bozarak nesneleri sarımtrak renkte görmesine sebep olmuş, bu da ressamın eserlerine yansımıştır. Bir başka teoriye göre, Van Gogh'a hastalığının tedavisi için yüksek dozlarda yüksük otu verilmiştir, ve yüksük otunun sarımtrak görüşe veya sarı lekeler görmeye sebep olduğu bilinmektedir

    

      Vincent'tan altı ay sonra Theo da uzun süredir mücadele ettiği frengi hastalığına yenilerek hayata gözlerini yumdu.

   

        “Ekspresyonizm “19. yy'ın sonlarından Fransa' da ortaya çıkmış, sanatta gerçekçiliğe karşı olan, dış dünyanın sanatçının    süzgecinden  geçerek  yani sanatçının yorumuyla aktarılmasını savunan daha sonradan edebiyat ve müzikte de kendini gösteren akım, izlenimcilik.

      *Empresyonist ressamların amacı, doğrudan göze hitap etmek değil, bilinçaltında  bir takım  izlenimler uyandırıp ruha hitap etmektir.

                                           **********************

       19.yüzyılın yazgısı en trajik sanatçılarından biri olan Van Gogh,’un şanssız yaşamının  astrolojik haritasında ki göstergelerini  inceleyelim. (Regiomontanus ve Whole sings ev sistemini kullandım.)

VANG.jpg

        Haritada 21* 09’ Yengeç burcu yükseliyor. Bu kişinin hayattaki öncelikli amacı kendisini duygusal olarak güvende  hissedebilmek. Aşırı hassas, duygusal ve alıngandır.Ruh halinde dalgalanmalar olabilir.. Koruma ve korunma ihtiyacında ve sevgiye aç kişilerdir. Bağlandıkları hiçbir şeyden  kopamayan ,huzurlu ortamlarda ve güvendiği kişilerle birlikte olmaktan mutlu ve motive olan insanlardır. Onlar için, aile ve ev yaşamıyla ilgili konular her zaman  çok önem taşır. Yoksul ve muhtaç kim olursa hemen yardımına koşan aşırı merhametli yapıdadırlar.

    

        **Yükselen yöneticisi ve Almuten’i Ay  6.cı evde (zararlı evde) Yay burcunda yerleşmiş.(Regiomontanus’ta 5-6.cı ev arasında) 

Yani  kişi  hayatta ki öncelikli amacını, yaratıcılığını sergileyerek, faydalı beceriler geliştirerek, diğer insanlara yardım ederek, şartlara köle olacak şekilde çok çalışarak, kendisine yük ve sıkıntı getiren sorunlarla  ve sağlığıyla uğraşarak gerçekleştirecektir.

Bunu düşünsel ve hareketsel özgürlükle yapacaktır. ( Baskıya dayanamayan, her konuyla ilgilenen  ama çabucak bıkan,  değişkenliği seven bir tarzda. )

  Van Gogh, zaten yaşamı boyunca sürekli seyahat  edip, şehirden şehire dolaşmış.

  

      **Ay Yay burcunda asaletsiz yerleşimdedir, ayrıca  küçülen Ay fazındadır. Ve 6.cı evde  Güney Ay düğümü ile de kavuşumdadır ve zarar görmüştür. Dispozitörü Jüpiter’le de kavuşumdadır.

  

      **Jüpiter Asc yücelme yöneticisi  olarak 6.cı evde  Yay burcunda  burç  yöneticisi ve kendi üçlüsünde yerleşmiş. Ay’a göre daha güçlü  ama oda Güney Ay düğümü ile kavuşumda,zarar görmüş.

Esasında Güney Ay düğümü yüceldiği Yay burcunda yerleşmiş. Daha iyicil çalışıyor.

Güney Ay düğümü ruhun geçmişini simgeler. Haritada en zayıf noktamızı gösterir, birleştiği iyicil gezegenlerin etkilerini zayıflatır. Kişinin şansını azaltır.

 

      **Duyguları (Ay) ve mutluluğu (Jüpiter)  yönlendiren bu iki gezegen’in 6.cı evde Güney Ay düğümü ile birleşmesi, kişinin ruhunu ,duygularını, sağlığını ve çalışma ortamını hayatının en zayıf alanı haline getirmiş, acılar ve sıkıntılar yaşamasına sebep olmuştur.

    

     **Ay düğümlerinin haritada yerleşimlerinin ne kadar önemli olduğunu burada  gayet açık olarak görüyoruz.

   Kuzey ay düğümü de yüceldiği İkizler burcunda  ama   12.ci evde (Sorunlar, kontrol dışı faktörler, acılar, hastalıklar, hastaneler evi)  yerleşmiş.

İkizlerdeki Kuzey ay düğümü olumlu çalışır ancak 12.ci evde ki yerleşim ruhsallığa eğilim ,inzivaya  çekilmeye meylettirir. Kişinin hayata duyduğu istekleri yanlış yerde kullanılabilir ve harcanabilir.

  

     “Van Gogh Dünyada kendisini alçalmış,sevgilerden uzaklaşmış görmüştür, hiçbir işe yaramadığını , yararsızlığının kendi elinde olmadığını, bir şeyler yapmak istediğini ama çıkış yolu bulamadığını kardeşi Theo’ya yazdığı mektuplarda belirtmiştir. Hiçbir zaman hiçbir şeyi başaramayacağına olan inancı,kendisinden kuşku duyması nedeniyle içinde sürekli bunalımlar yaşamış ve acı çekmiştir, mutsuzdur, huzursuzdur ve yalnızdır.

    Van Gogh’un yatılı okulda okuması aileden sürekli uzakta olması, sevgi ihtiyacını büyütmüş ve bu açığı  karşı cinse sevgisiyle kapatmak istemiş ama bu konuda da ya reddedilmiş ya da uygun olmayan ilişkilere yönelmiştir.

    

     **Astrolojik haritaların güçlerinin veya zayıflıklarının, haritayı taşıyan ayakların  sağlamlığına bağlı olduğunu her zaman  söylüyoruz.

Bu ayaklar  bazen 3 lü, bazen 4 lü, bazen de daha çok dayanaklı  olabiliyor.

Genel olarak, 1-Yükselen burç , 2-yükselen burç yöneticisi  3-Yükselene ve yöneticiye açı yapan gezegenler ve bu gezegenlerin bulundukları  ve yönettikleri evlerin  olumlu veya olumsuz durumlarına göre kişinin yaşamının renkleri, siyah,beyaz veya gri olabiliyor.

       

      **Burada insanı düşündüren önemli bir konu var.Tek başına Yükselen Yengeç burcu ve güçsüz de olsa Ay bu kadar ağır bir Melankolik tablo ve akıl hastalığı yaratabilir mi ?

  

     **Van Gogh’un  horoskop’u 3 ayaklı.

  -Yükselen burç, -6.cı evde ki Ay ,Jüpiter ve Güney Ay düğümü ve -10.cu evde Balık burcunda yerleşmiş gezegenler. (Kadrant ev sistemine göre 10.cu, Whole signs’a göre 9.cu ev.) (Bu konuya ileride değineceğim.)

   

     **10.cu evde ki Balık burcunda yerleşmiş 2 tane gezegen var. Yüceldiği burçta ,kendi üçlüsünde güçlü bir Venüs.

    -Yine Balık’ta  kendi üçlüsünde, kendi terminde ve kendi dekanında diğer güçlü gezegen Mars. Venüs’le Mars 2* orb’la kavuşumdalar.

    -Bu da yetmezmiş gibi modern astrolojide Balık burcu yöneticisi Neptün Balık’ta ve 9.cu evde(Neptün için kritik evde) yerleşmiş.

   Venüs ve Mars ,6.cı evde ki Ay, jüpiter ve Güney Ay düğümüne  T-kare açı yapıyor.

Düğümlerle kare açısı oluşturan gezegenler, kişinin yaşam amacını gerçekleştirme de karşılaşacağı engelleri belirtir.

 

     Bu yerleşimden nasıl bir kişilik ortaya çıkabilir ?

“Acılara aşık, hüzünden beslenen, ilham perileri başında, bu durumdan kurtulmak isteyen ama bir taraftan acıyla ruhunu besleyen tipik bir melankolik   

 

    **Yücelme burcunda ki Venüs’ün kare açısı sanatta, sevgide, kariyerdeki zorlukları gösteriyor, yine 10.cu evde ki Balık’taki Mars’ın karesi de   kendine güvenini kaybettiriyor.

    Bu değişken T-kare başarılı olmak için motivasyon yeteneği veriyor ama  zorluklar enerji kaybı meydana getirebileceğinden dengesizlikler, sinirsel sorunlar yaratıp, huzursuzluklar veriyor.

  

    **Balık’taki Mars yoğun ruhsal güçleri, sezgileri, yaratıcı hayal gücü verir. Sanatta başarılı olur. Ama acıya dayanıksızdır.Değişken ruh halleri gösterir.

   

    **Venüs Balık’ta limitsiz sevgiyi simgeler. Melankoliktir. Derin ,ruhani ilişkiler için çok isteklidir. Aşırı tutkulu, yumuşak kalpli, ilişkilerinde limit koyamayan kişiyi oluşturur.

   

   **Ay ve Mars  kare açısı: Değişen ruh yapısı veriyor. Huzur arar görünse de, huzursuz olmaktan hoşlanıyor gibidir. Bazen neşeli, bazen karamsardır.

Alkolizm tehlikesi vardır.Derinden yaralanmış duyguları onu şiddetli içsel patlamalara ve kronik sinirliliğe ve bunun neticesinde akıl hastalığına götürür.

  

     **Ay ve Venüs kare açısı: Erotik zevklerde aşırılık, arzularına düşkünlük, karamsarlık meyli verir, kişiyi içine dönük yapar. Cinsel isteklerde ölçüsüz davranan akılsızca ilişkiler kuran birisidir. Maddiyat, para,finans bakımından talihsizlik verir. Duygusal güvence ihtiyacı ile arzuların çekiciliği arasında hırpalanarak gider gelir.  Her iki durumda da tatmin olamaz. Sonuçta dengesizlik, doyumsuzluk, aşırı alınganlık ve sağı solu belli olmayan tutkular sergileyen bir kişilik oluşturur.                                           

   

    **Venüs ve Mars  kavuşumda: Yüksek düzeyde romantik ve şehvetli biridir.Tutkularını kontrol etmekte zorlanır.İçinde aşk ve güzellik için çok kuvvetli arzular vardır. Sanata yansıtılabilir. (yansıtmışta)

Hormonlarını kontrol altında tutmak ve daha az sorunla karşılaşmak için enerjisini yaratıcı alanlarda kullanmalıdır. Yaşamda her şeyin peşinden koşar.

   

    **Neptün Balık’ta: Kişi de ruhsal ve dini temalar öne çıkar. Bağımlılık yapar. (Alkolizm v.s ) Resim,müzik,dansta sanatsal yaratıcılık verir.Aşırı hassaslık çabuk kırılma,umutsuzluğa düşme, nahoş neticeler getirir. İntihara eğilimi vardır. 9.cu evde Neptün sezgi gücü, altıncı his, din ,felsefe,madde ötesi konulara düşkünlük ,fanatik eğilimler verir.

   

   ** Kişinin, akıl ve mantıkla ilgili niteliklerini Merkür yerleşimi ile öğreniriz.

Haritada Merkür 10.cu evde kafayı yöneten Koç burcunda asaletsiz olarak yerleşmiş. Merkür melankoliktir ve soğuk-kuru mizacı Koç’un sıcak-kuru mizacına uygun değildir. Merkür nötr bir gezegendir. Yakınlaştığı veya açısının olduğu gezegenlere göre değişebilir.

   

     Kafayı yöneten Koç burcunda yerleşmiş sinir sisteminden sorumlu Merkür, 6.cı evde, gideceği yönü bulamayan, yolunu şaşırmış duygularla ( Ay, Jüpiter ) üçgen açılı ve ASC’ ye de Kare açıda.

    Esasında Merkür Koç burcunda, zeki, hızlı düşünen, sözlerini esirgemeyen, davranışlarında açık ve doğrudan bir insanı gösterir, Ay ve Jüpiter’le üçgen açısı da olumlu ama birbirlerini taşıyacak güçleri yok, zayıf ve yavaş çalışıyorlar.

(Kişinin aklını  iyice karıştırıyor)

   

    ** 10.cu evde Balık burcu var. Kişi aşırı duyarlı olduğundan elindeki gücü kullanmakta zayıflık gösterir. Burada Mars, Venüs, Güneş, Merkür, Şans noktası ve Pluto yerleşmiş. Sanatla ilgili ve ressamlık mesleğini gösteriyor.

   

    **Güneş Koç’ta 10.cu evde  yücelme yöneticisi ve kendi üçlüsünde yerleşmiş .

 Yüceldiği Koç burcunda 10.cu evde ki Güneş kişiye dahilik verebilir. Tanınma ve ün de verebilir. Ama Koç 10.cu evde intercept burç olduğundan (kıstırılmış burç), hem mesleği,kariyeri çok zorlandığı alan olmuş hem de ünlü oluşu çok gecikmiş. ( Kendisine faydası olmayan bir ün ve servet vermiş.)

    Güneş Koç’ta aceleci,güçlü,iradeli ve düşüncesizce hareket eden erkeksi gücü temsil eder.Sebatsızdır. Kendi bildiğini okuyan, bir amaçtan diğerine koşan bireydir. 10.cu evde, başarı ve güç arayışındadır. Kibirli,kırılgan,kendini beğenmiş olabilir.

   (Van Gogh’un horoskopunda Whole signs ev sistemi de gayet iyi çalışıyor.

Whole signs’a göre Balık burcu 9.cu evde ve burada Neptün,Mars ve Venüs var (10.cu ev girişinde ) ve ressamlık mesleğini gösteriyor.

Dinsel temalar,misyonerlik,öğretmenlik, sürekli seyahatlerini de 9.cu ev açıklıyor. 10.cu meslek evinde ki Koç burcu da sebatsızlığını,sık iş değiştirmelerini gösteriyor. 10.cu evde yine Güneş,Merkür ve Şans noktası var.)

   

    **Van Gogh’un dahilik ile delilik arasında ki gidiş gelişlerinde, 10.cu evde Koç burcunda ki Güneş ve Merkür  yerleşimi çok etkili.

   

     **Şans noktası Koç’ta 10.cu evde insanın kafasını ve yeteneklerini kullanarak servet sahibi olabileceğini gösteriyor. Venüs’le kavuşumu ressamlık yeteneğini  ortaya çıkarmış ama Güneşin yakınında  olması da yine bunu geciktirmiş,zorlamış ve kazanımlarının da kendisine faydası olmamış.

   

      **Satürn Boğa’da 11.ci evde. Asaletsiz. Satürn burada sosyal çevreyi  daraltıp, sürekli endişeli birey yaratır. Fazla arkadaşı olmaz. (Oldukça masum gibi görünüyor) ama Neptün’le de altmışlık açıda.

   

     **Uranüs Boğa’da 11.ci evde: Gezmek önemli tutku, hareketsizliği sevmeyen, bağımsızlığına düşkündür.Aniden yön değiştirebilir. Açısı yok ,sadece Satürn’le kavuşum var.

 

     **Mizaç analizinde, Melankolik (soğuk-kuru) ve Phlegmatik (soğuk-nemli) mizaç hakim.

   

    **Kişinin zorlanmasında, Güneş burcu Koç’ un ateşli, ve sıcak özelliklerinin, aşırı duygusal, kırılgan ve hassas yükselen Yengeç’le kombinasyonu da etkili olmalı ancak haritada ki diğer yerleşimlerin yanında doğrusu bu hafif kalıyor..

   

    **Enkarnasyonun sebebi noktası 4.cü evde Terazi burcunda ve yönetici Venüs’de 10.cu evde Balık’ta yerleşmiş.Hayata geliş amacı ev ve aile ile ilgili, meslekte,sanatta başarılı olmak bunu ruhsallıkla uyumlu ve barışçıl olarak yapma amacında.Aileyi de bu konuda memnun etmek istemekte. Ancak Güneş’le karşıt açısı da ebeveynlere ve güçlü kişilere,otoritelere karşı ruhunda yaşadığı zıtlıkları ve başkaldırılarını da gösteriyor.

( Kilisenin işine son vermesine rağmen ücret almadan papazlığa devam ediyor.

İlişkileriyle ilgili olarak aileyle sürekli karşı karşıya kalıyor.)

   

   **Ruh noktası ve inançlar noktası 5.ci evde Akrep burcunda yerleşmiş, olumlu açıları var. Kendisini dini konulara adayan, olayların duygusal ve mistik tarafları ile ilgilenen birey. Yönetici ile de irtibatı var. İyi ruhludur, kişiliğinde ve mesleğinde ruhsallığını gösterecektir.

   

   **Kardeş evi yöneticisi Güneş, (Whole Signs’a göre  Merkür) 10.cu evde ikisi de iyi  yerleşimde. Kardeş iyi durumda ve kişinin kariyeriyle ilgileniyor, başarılı olmasını istiyor. Merkür kişinin göstergesi Ay ve Jüpiter ile üçgen açıda. Birbirleriyle çok iyi anlaşıyorlar. Üstelik haritada Kardeş noktası ile Venüs noktası da 9.cu evde birleşmiş ve kardeş göstergesi ile olumlu  açıda. Kardeşiyle birbirlerine  sevgilerini ve müşterek zevklerini de gösteriyor.

   

   **Sabit yıldızlardan Pollux ASC ile birleşmiş.Bu yerleşim acı çeken sanatçı,olayların zorlu taraflarıyla karşı karşıya kalan kişiyi simgeler.

    Diğer bir sabit yıldız Achernar’da 9.cu evde ki Neptün’le kavuşum’da. Dinde başarı verir,kişisel açıdan risk alan ve bu yüzden bir zorluktan diğerine geçmeye meyilli kişilik gösterir.

Ani ve trajik sonlanmaları işaret edebilir. Neptün’le kavuşumu trajik sonunu getirmiş.

                             

                                   Birazda ölüm yılı haritalarına bakalım

       **29 Temmuz 1890  ölüm haritasında İkizler’in son dereceleri yükselmiş.

     -Kuzey Ay Düğümü İkizler’de 12.ci evde, Güney Ay düğümü ve  Ay  6.cı evde Yay burcunda yerleşmiş. (Natal ve GD haritasıyla aynı)

     -Neptün 12.ci evde ,Mars 6.cı evde yerleşmiş ve birbirleriyle karşıt açıdalar.

      4.cü evde ki Satürn’de Neptün ve Mars’a T-kare açı yapıyor.

       6.cı evde ki Ay ASC ile karşıt açı yapıyor.

      Ölüm şeklini (İntihar) bundan daha açık gösterebilecek gökyüzü yerleşimi olabilir mi?

    **Natal harita üzerinde ölüm transitleri:

   -Transit Kuzey Ay Düğümü 2* orbla natal Kuzey Ay Düğümü ile kavuşumda.

  -Transit Ay ve Güney Ay Düğümü, natal haritada 6.cı evdeki Ay, Güney Ay Düğümü ve Jüpiter  üzerinde kavuşumda.

   -Transit Jüpiter ve Şans noktası ,natal haritada 8.ci ev üzerinde.

   -Transit Güneş’te natal haritanın 1.ci evi üzerinde hareket ediyor.

    **1890 yılı Güneş dönüş haritasında ASC’ye natal ASC dönmüş.

   -Natal ASC derecesi GD haritasında ve GD ASC derecesi de  natal haritada 2.ci-8.ci ev aksını işaret ediyor.

   -Kuzey Ay düğümü 12.ci evde  İkizler’de, Güney Ay Düğümü 6.cı evde Yay’da  yerleşmiş. (natal ve ölüm haritasıyla aynı yerleşim)

   -Neptün 12.ci evde İkizlerde, Mars 6.cı evde Yay’da (Ölüm haritası gibi.)karşıt açıdalar.   -Neptün Satürn’le  kare açıda.

   -Natal haritada  6.cı evde ki Ay 2.ci eve, Jüpiter ise 8.ci eve dönmüş.

   - Güneş yine 10.cu evde.

  **Natal harita üzerinde GD ‘ye bakarsak:

   -Ay düğümleri 12.ci ve 6.cı evde ki natal Ay düğümleri  ile kavuşumda.

   -Jüpiter, natal haritanın 8.ci  evi, Uranüs 4.cü evi, Ay’da 1.ci ev üzerinde

duruyor.

    **Profeksiyonda ASC’ye 2.ci ev gelmiş. Kaydırılmış ASC’ye göre 8.ci evde Neptün,Mars ve Venüs var.

   

   **Van Gogh’un  ölüm yılı haritalarında  2.ci ve 8.ci evleri ile 12.ci ve 6.cı evleri çalışmış. Dönüş haritasında ve ölüm transitlerinde ki Ay düğümleri  ile Neptün ve Mars’ın 12.ci-6.cı ev aksında yerleşimleri ve Jüpiter’inde 8.ci evle bağlantısı  astroloji haritalarının ne kadar gerçek olduğunu gayet güzel gösteriyor.

    

   **Ay düğümlerinin natal harita, dönüş haritası ve ölüm transitlerinde ki 12.ci ve 6.cı evde, aynı burçlar da ve hemen hemen aynı dereceler de yerleşmiş olması da ünlü ressamın  talihsiz yaşamının Ay düğümleriyle ne kadar bağlantılı  olduğunu  belirtiyor.

 

       **Yani Van Gogh’un haritasında başrol oyuncuları Ay düğümleri,Neptün, Ay ve Mars olmuş,diğer gezegenlerde yeri gelince hayat seremonisine katılıp,büyük ustanın yaşamını cehenneme çevirmişler.

   

    **Van Gogh, ne yazık ki öldükten sonra kıymeti bilinen sanatçılardan olmuş ve yaşadığı 37 yıllık kısa hayatı boyunca çok sıkıntılar çekmiştir. Özellikle ölümünden 11 yıl sonra Paris'te 1901 yılında düzenlenen sergide 71 parça eserinin sergilenmesinden sonra popülerliği çok artmış ama ne yazık ki  bunun ona bir faydası olamamıştır.                                                                                                  

    Van Gogh'un birkaç resmine, dünyanın en pahalı sanat eserleri olarak çok yüksek bedeller biçilmiştir. "Irises (1889)" adlı tablosu, 1987 yılında 53.9 milyon dolara, "Portrait of Doctor Gachet (1890)" isimli eseri 1990'da 82.5 milyon dolara satılmıştır ki bu, bir tabloya ödenen ikinci en yüksek miktardır.

 

    Astrolojik haritalar hayatımızın aynasıdır bunu unutmayalım ve haritalarımızda ki olumlu enerjileri yaşamımıza aktarmak için çaba gösterelim.

 

   Sevgi Şentekin

   17 Şubat 2008  İzmir

  

bottom of page